"ÜÇ TUR"; ARABA PARK ETMEYE KADAR...NELER YOK Kİ!
Şafak sökmeden bir kuş öter dişbudağın en üst dalında. Minik incecik bir kuş. Güneş doğacak. Şafak vakti alacakaranlık aydınlanacak. Şafak söker kuş susar. Ekşi karadut bile yapraklarını dökmeye başladı. Armut, nar çıplak. Ne düşmüşse önüme cezvemi ocağa sürdüğümde; yazıvermişim bir fincan kahvede Bir oda, bir ev, bir bahçe yetmez ki günümüzde, bir de kendi dünyamız olmalı adaletin barışın hüküm sürdüğü bir iç dünyamız. Sabah cezvemi ocağa koyduğumda mutfağı toplarken unuttuğum anılarım üşüştü. Komşumuz ebe teyze, eşi öğretmen kitaplıklarına abone olmam, tüm yaz boyu ortaokul bir, Samet Behrengileri nicelerini okumam. Sokağın kadınları hep baktılar birbirlerine çayda buluştular çoğunluk. Yıllar geçti dul kadınlar yaşını başını almışlar kolayına inip çıkamazlar merdivenleri, balkondan balkona seslendiler çokluk birbirlerine. Ölümü yakınlarında hissettiklerinde evlerinde tek başlarına yaşadıkları günlerde çocukları yakınında olmayan kadına dediler ki, “...