ARKASI YARIN MASAL-2 ESKİ TOPRAK YENİ BAHÇE
Eski toprak gurk tavuk her gece karanlık bastığında civcivlerini kanatlarının altına alır uykudan önce bir masal anlatırmış.
Masal masal dediği bir tavukluk yumurtalık hâlleriymiş.
Masalına başlamadan önce "Masalsız uykuya dalınmaz meyve dalında büyür büyür de olgunlaşmadan koparılmaz" der anlatmaya başlarmış.
Kulak verelim kısmetimize düşene:
"Bir varmış bir yokmuş bir ev varmış kargacık burgacık bir bahçe varmış toprağında ayrık otu bile bitmezmiş. Üstüne üstlük gecelerden bir gece kurum yağarmış gökyüzünden bahçeye temizlenmemiş bacasından ekmek fırınının. Bahçe dediğimiz dört bir yanı duvarla çevrili bir göğe bakan üstü açıkmış. Güneşmiş sadece toprağı ısıtan. Bir kümes varmış kargıdan kamıştan kavak ağacının kerestesinden arta kalandan. Kümes teli ile çevrili imiş dört bir yanı mandallıymış kapısı. Tavuklar tıkış tepişmiş. Kümesin tabanı tel ızgara imiş tavuklar üstünde gezinir kakaları aşağıya düşermiş. Yemleri fabrika yemi imiş hani şu çok yumurtlatan cinsinden. Tavuklara gelince tavukları yumurta ve et tavukları diye ayırmışlar. Beyaz ligornlar çok yumurtlarmış, Rengi kızıl kahverengi olanlar et tavuğu imiş. Kıymetleri yumurta ve et olmalarıymış. Civcivler tam burada kapandı kapanacak gözlerini hayretle açıp “Ama ama ne güzel tüylerimiz var bizim, ya kanatlarımıza kuyruklarımıza ne demeli. Annemizin kıpkırmızı ibiği gibi olacak bizimkiler de değil mi? Cik cik cik cik” demişler. Eski toprak gurk tavuk “Canlarım en güzeli siz biliyorsunuz annenizi, o tavuklar kuluçka makinesinde yumurtadan çıktıkları için ne anneleri varmış ne de anne olmayı biliyorlarmış.” Civcivler yine içlerini çekerek “Cikcik cik cikkkk cikkkkk” demişler üzüntü ile. Anneleri oturduğu yerde salınıp kanatları ile usulca okşamış civcivlerini. Beyaz ligornlar sıkış tepiş yaşadıkları kümese razıymışlar yokmuş başka bildikleri gördükleri. Suları lezzetli ve temizmiş karınlarıda doyuyormuş, yaşam başka ne olabilirmiş ki! Bildikleri kadarıyla gördükleriyle mutluymuşlar. Civcivler dayanamamışlar hep bir ağızdan “Ya biz ya biz yumurtadan çıktık annemizi gördük annemizi işittik. Ya biz ya biz!” demişler. Eski toprak gurk tavuk devam etmiş kaldığı yerden “Gork gork” diyerekten. Yeni geldim bu eve bu bahçeye hazırdım gurk yatmaya dizdiler altıma yumurtaları kıpırdamadan yirmi bir gün yattım üstününüzde. Konuşulanlardan anladığım bir Kadın Anam ile bir çocuk bakar bize. Yayılacağımız bahçede zehir yokmuş, egzos gazıda. Kümes havadarmış, tüm gün eşeleneceğimiz otlarla kaplı börtü böceğin olduğu bir bahçe varmış. Biliyor musunuz en çok eşelenmemize tırım tırım toprağı tarayarak yiyecek aramamıza hayranlarmış. Asla daracık bir kümeste kapalı yaşamayacakmışız. Hiçbir zaman kaç tane yumurtladığımızın çetelesi tutulup hesap çıkartılmayacakmış bize. Tavuk gibi tavuk horoz gibi horoz olarak yaşayacakmışız bu kümeste bu bahçede.
Söylenenlerin yalancısıyım yaşayıp göreceğiz gerçek miymiş yalan mıymış.” demiş sözünü gökten düşen üç bahçe ile bitirmiş. “Gökten üç bahçe düşmüş üçüde civcivlerini zehirsiz topraklarda bakıp büyüten Kadın Anam’ların başına başına….
Yorumlar
Yorum Gönder