Sokakta dalgın yürürken birden yerden bir somun aldım düşünmeden, temiz yepyeni bir somundu alırken nasıl olduğu ile ilgilenmedim "lazım olur" dedim. Somun iş yerimde odamda lavabonun üstünde, aylardır evede götürmedim. Musluğun sol yanında sabunluk, somunun sağında kahve fincanım, hepsinin yönü bana göre. Babama gelince çarşıya çıkacaksa ceketinin cebinde mutlaka naylon poşet taşırdı aldıklarını içine koymak için. Yolda gördüğü çivileri eğri büğrü paslı olup olmadıklarına bakmaksızın toplardı, hafta sonu örsün üzerinde çekiç ve keser ile çivileri düzeltir kullanılabilir hale getirirdi, çocuktum hafta sonları babama çıraklık yapmaktan hiç hoşlanmazdım sokakta oyun vardı oynayanları da babamı da seyrederdim istediği aletleri hızlıca vermem tahtayı düzgün tutmam kaydırmamam gerekirdi. Dikkat ettim eskisi gibi paslı çiviler yok, inşaatların sık olduğu yerlerde bile... somun oldu bana hediye bereket her şeye rağmen oyun oynamanın bir yolunu buldum, yetişkinliğimde bile! Sonuç tamir tadilat işlerinin çoğunu yapabiliyorum hele de uzun yıllar şebeke suyu olmayan, kömür kazanıyla ısınan bir evde oturunca.. hele hele usta paralarından kurtulunca demeyin keyfime. İşte bugün somuna bakarken yüzümde muzip bir gülümseme ki muziplik babamda da vardı. Babama gülümsedim, şimdi pazar çantamın içinde biriktirdiğim naylon poşetler var sebzeler için, aldığım maydanoz yeşillik için. Bir iki tane almam babamdan eksik kalmadığımı fark ettim en son beş demet maydanoz, iki demet roka, iki demet dere otu alınca, tek fark kimse bana babama sorduğu gibi sormuyor "amca lokantan mı var?" diye.Geldik mi bugüne nöbetçiyim yürüyorum bahçede bir kadın kalktı oturduğu banktan, karton bardağı yere attı hemen arkasında çöp kutusu vardı. Dayanamadım eskisi gibi de değildim artık.... bir laf eksik olsun, elime mi yapışacak diyerek yerden alıp çöpe de atmadım, seslendim kadına yorgun çaresiz acıklı bir sesle "çöpe atsaydınız" dedim kadın "attım oldu bir kere yerde" gibi bir şeyler dedi karton bardağı arkasında yerde bırakıp yürümeye başladı, seslendim arkasından bende laf biter mi "biliyor musunuz çok eleman sıkıntısı var" dedim kadın döndü bardağı yerden aldı çöpe attı bana kadına teşekkür etmek kaldı.
Bu akşamda Açık Radyo yok canlı yayında Açık Pencere'den selam olsun Açık Radyo'ya ki pencerem de kainatın tüm seslerine renklerine titreşimlerine çizgilerine açık açık apaçık
iyi akşamlar arkası yarın, devam edecek;
bir selam da "Biz Radyoyu Çok Sevdik Belgeseli'ne"
Yorumlar
Yorum Gönder