"BENİM ADIM ELISABETH" İNSANLARDIR HAYATIMIZI DEĞİŞTİREN

 


Fotoğraf https://www.bagimsizsinema.com'dan 


Çıfıt bohçamdan 2009 yılından; 

Küçük bir kız çocuğu ısrarla “ benim adım Elizabeth” der en çok da  sanırım annesine, başka bir adı ona benimsetmeye kalktıklarında… babası psikiatristtir ve hastanesi de evlerine çok yakındır. Hatta evde çalışan insanlar bile babasının hastalarıdır…gündüz çalışır gece hastaneye giderler uyumaya…

Küçük kız hastaları sorar babasına, babası yaşam ağır geliyor ve baş edemiyorlar der, hastaları olan “delilerden” söz ederken..Kız cevap verir “yaşam bana da ağır geliyor ve dayanamıyorum, ben de deli miyim” der. Ve kız çocuğu bilmese de anlar annesinin ve babasının her bir yalanını, ama bu sevmesine engel değildir onları…Kız bir gün hastaneden kaçan genç bir delikanlıyla arkadaş olur, onun sığındığı evin eski eşyalarının olduğu odada…kızın bu sırrı kimse tarafından bilinmese de evde çalışan kadın tedirginlik yaşamaya başlar, kız çocuğunun pek de göze batmayan davranış değişikliklerinden, hatta mutfaktaki alışık olmadığı bir sepet değişikliği sonrası öyle bir panikler ki kadıncağız, tabak çanağı devirerek işini tamamlamadan hastaneye kaçar…küçük kız çaktırmadan arkadaşına yiyecek ve giysi taşımaktadır çünkü…kimse fark etmez aslında kız çocuğunun ne yaşadığını ve ne hissettiğini, ta ki arkadaşıyla birlikte evin çatısına çıkıncaya dek…çatıya arkadaşının elini tutmaya çıktığında, kız çocuğuna uzanan ellerde anne ve babasına aittir aynı zamanda..

Annesi babası olmayanlar ise, ilk önce ve her şeyden önce kendi ellerini tutmayı öğrendiklerinde ancak bulabilmişler kendilerine uzanan  başka elleri….

     

                                      

                                                                          


Yorumlar

ANLAR ANILAR NE SÖYLER?