HEY HEYA HEYADAY TRENMOLA

Hey heya heyaya trenmola
Masamın üstüne saçılmışlara
Tren kamyon gelmiş kafa kafaya
Ortada kalmış 

Vrak kurbağa
Bir Sözlük arkada
Açmış bakmış hemen
Vrak kurbağa 
Ne denir ne yapılır bu durumda
Kafa kafaya gelende bir tren birde kamyon 
Yok demiryolu hiçbir yanda laf çok Vrak kurbağada
Vrak kurbağa;
"Buldum buldum tren yanlış yolda
Tren yanlış yolda" 
fısıldamış Vrak kurbağa
trenin kulağına; 
"Yol asfalt yol öyleyse Kamyonun yolu, yol ver Kamyona yazık olmasın sana" demiş. 

Tren vagonu Lokomotifini dürtmüş "Ne demek yol ver kamyona! Biz varsak tren yoluda vardır vardır bir yerde  mutlaka." demiş.   

Beklemişler masaüstünde  Tren, Vrak kurbağa, Kamyon bir de Sözlük. Görenler gelip geçenler anlam verememişler Vrak kurbağa, Kamyon, Sözlük ve Trenin ne işi var masada.  Aklına gelmemiş kimsenin sormak masaya.  Oysa oysa daha ilk günden hepside üstündelermiş masanın. Aklıma gelir gelmez tık tık tıklattım Masa'yı "Sevgili Meşe masa ne zarif ayaklarınız var, nasıl güzel bir meşe imişsiniz en az masa hâliniz kadar. Müsaadenizle bir sorum var size  bir anlam veremedim üstünüzde yan yana duran Kurbağa, Sözlük, Tren ile Kamyona." dedim. Meşe masa "Teşekkür ederim ne kadar naziksiniz soru sorarken bile. Üstümde yan yana duran Tren, Vrak kurbağa, Kamyon, Tren ve Sözlüğe gelince doyulmaz sohbetleri atışmaları gece gündüz bana eğlence. Aslında Kamyon ile Tren her zeminde gider henüz asıl tekerleklerini keşfetmediler. Hele hele bakın şu Vrak kurbağaya anahtarların ağırlığı olmasa uçacak havaya. Sözlük ne yapsın takılmış "kanmak" sözcüğüne ne demek diye düşünür taşınır gündüz gecede hiç akıl edemez bakmayı içine."  demişti ki bir rüzgar esti açıldı sözlüğün sayfaları o da ne Vrak kurbağa zıpladığı gibi oturmasın mı "K" harfinin sayfasının üstüne üstüne üstlükkalmadı "K" harfinin ilk sayfasında başladı sayfalarında gezinmeye hem de zıplaya zıplaya. Zıplarken şungur şıngır anahtarlarla gözü takılmamış mı "kanmak" sözcüğüne durmuş aniden:

"Sözlük Sözlük baksana bana buldum buldum okuyacağım sana "kanmak" ne demek? Buldum işte varmış yeri içinde varmış yeri içinde. Duyduk duymadık demeyin okuyorum şimdi "kanmak" ne demek "kanmak" ne demek!" demiş:  

"Kanmak: İnanmak, doymak, yer bulmak, tatlı söze aldanmak" Sözlük nasıl sevinmiş öğrenince hiç sormayın, Tren, Kamyon o günden sonra akıllarına takılan her sözcüğü Sözlüğün içinde Vrak kurbağa sayesinde bulmuşlar  ancak uygun rüzgar gerekiyormuş sayfaların açılması için. Sözlük çok mutluymuş en az kendisi kadar meraklı neşeli arkadaşları ile hepsinin sözcükleri akıllarında gözleri kulakları esen rüzgardaymış. Vrak kurbağayı nasıl   göz önünde tutabilmişler derseniz... suyla doldurmuşlar Kamyon kasasını Vrak kurbağaya havuz eylemişler.   

Kamyonun kasası havuzda olsa  hayali  ağır ağır taşımakmış ağır yükleri uzak diyarlara birde birde "Tır" olmakmış büyüyünce.  

Hey heya heyaday trenmola kamyonmola
Hey heya heyaday trenmola kamyonmola

Bir dahakine sesleneceğim nefesimin son gücüyle  "Heyamola, heyamola, hey hey hey heyamola yelkenler fora, yelkenler fora." Kim bilir belki de bir yelkenli düşer Meşe masaya. Neden olmasın ki!"

Gökten bir tren, bir kamyon bir yelkenli bir sözlük düşmüş yeryüzüne bilemedim nereye kimin kısmetine evinde meşeden masası olanlar hele bir bakın masanızın üstüne masanızın üstüne.