NEREDE NASIL MI BÜYÜDÜK?

Erte erte zamanda iken bende ninemi beşiğimde sallar iken memleketin birinde bir evin bir bahçesinde çilli bir tavuk yaşarmış. Çilli tavuk her nisan ayında bahçenin gözden uzak bir köşesinde yumurtaları biriktirir üzerine yatar kalkmazmış yirmi bir gün. Yirmi bir gün sonra yumurtalardan civcivler çıkarmış. Çilli tavuk yumurtadan çıkan civcivlerine bakmayı çok severmiş. Çok özenli çok dikkatliymiş. Civcivlerine ne yenir ne yenmez gösterirmiş. Tehlike hissettiğinde civcivlerini hemen yanına çağırır kanatlarını iyice açar, tehlikeye karşı sesini öyle bir yükseltirmiş ki  ortalık yıkıldı sanırmışsınız. Kanat germek zorlukları göğüslemek gurk tavuklara hasmış. İşte yıllardan bu yıl Çilli tavuğun dört civcivi çıkmış onlara gözü gibi bakmış. 

Fotoğraf yumurtadan çıktıkları ilk günde çekilmiş. Bugüne bugün tam elli günlük olmuşlar. Adları artık civciv değil bülüçmüş. Kanatları kuyrukları ibikleri yavaş yavaş çıkmış. Çilli tavuk her tarafı tel ile çevrili havadar, korunaklı tepeden kapılı bir kümeste güvenle büyütmekteymiş yavrularını. Ayrıca civcivlerine hazır fabrika yemi verilmemesinin de farkındaymış. Bahçede kendiliğinden çıkan sarmaşıklar, yoncalar, semiz otları çok lezzetli imiş. Ayrıca börtü böcekte çokmuş. Kümesin içinden geçmeye kalkan sineklerin vay haline. Civcivler hem toprakta hem de havada eşelenip avlanıyorlarmış. Tavuk çiftliklerinde kırk beş günde büyütülen pazara sürülen piliçlerden haberleri yokmuş. Çilli tavukta bilse bile civcivlerine hiç söz etmemiş. Bahçede yayılacakları günlerin yaklaştığını bilerek sabırla beklemekteymiş. Bahçeninde tavuklara ihtiyacı varmış. Çilli tavuk "Kene gibi danaburnu gibi zararlılarla ancak biz tavuklar baş edebiliriz." dermiş civcivlerinede kırmızı ve parlak renkli böcekleri yememeleri gerektiğini onların zehirli olabileceğini öğretmiş. İşte bu sebebten hiçbir civciv ve tavuk uğur böceklerini yemezmiş. Uğur böcekleri ağaçlardaki bitkilerdeki yaprak bitleri ile zararlıları yer bahçeye ilaç gibi gelirlermiş. 

Çilli tavuk ve evlatları dört gözle bahçeye salınacakları günleri beklerken yine gece olmuş karanlık basmış dört bülüç annelerinin kanatları altına göğsünün yanına sokulmuşlar. Tüneyecek kadar büyük değillermiş değillermiş ama annelerinin kanatlarının altınada sığmıyorlarmış artık. Çilli tavuk her gece şükredermiş haline "Çok şükür doğamızla doğayla uyumlu hiç zehirin olmadığı bahçede civcivlerimi büyütüyorum. Çok şükür iyiye güzele doğal bir bahçeye göz açtı civcivlerim" dermiş. Evin annesi Kadın Anamda  "Şanslıyım bahçemdeki son tavuğum ilerleyen yaşına bakmadan gurk yattı. Bahçem tavuksuz civcivsiz kalmadı sayesinde." der minnetle ıslatılmış bulgur, bahçeden topladığı semiz otlarını Çilli tavuk ve civcivlerine götürürmüş. 

Kadın Anam "Kursaklarından hazır yem geçmedi, civcivler anneleri Çilli tavuk gibi tavuk horoz gibi horoz olacaklar zehirin olmadığı bahçede yayılacaklar pek yakın bir zamanda." demiş.

Altınyaldızlı gökten üç bahçe düşmüş yeryüzüne nereye mi? Hepside beş yıl arka arkaya gurk yatan tavukların olduğu yerlere.