KENDİNDEN GEÇME KENDİNDEN VAZGEÇME

Başı belli sonu belli bir tekerleme, 
aradakiler 
kar topunun 
yuvarlana yuvarlana
büyümesi gibi
bayır aşağı
bir kerekte
yazılsa da 
iki gözüm önüme aksa da akmasa da
gerçektir hepisi
gerçektir hepisi.
Susuzken bir pınar bulmuş gibi,
pınarın suyundan bir avuç içmiş gibi
diriltsin okuyanı 
diriltsin okutanı.
Kışım kış olsa kışım kış olsa,
baharı karşılasa baharı karşılasa,
kolaylaşır mıydı çiçeklenmesi
kışlık bahçedeki yılbaşı çiçeğinin.
Fide demek zor ona 
büyümüşte küçülmüş
yaşına başına bakmamış
soğuk yerde çiçek açmaya kalkışmış.

Bilen nasıl şaşırmasın açmış ağzını yummuş gözünü
"Çiçek çiçek bil haddini bildirecekler yoksa haddini.
Yerin ev oda hem de olacak güneşe karşı cam kenarı.
Bu açmaklar açmak değil yanına kalır değil."
İşitir de sessiz kalır mı Kart Ana
kalmaz elbet "Bilmiş bilen bir sus çenen dinlensin, oturduğun yerden kalkmayansın, görmedim bir yaraya merhem olduğunu varı yoğa konuşansın. Beni dinlemeyen sanır mısın ki seni dinleyecek?" demiş. 
Kart Ana istemezmiş yılbaşı çiçeğinin torununun torununun üzülmesini... 
hani açmadan dökerse tomurcuğunu üzülür diye. 
Sanki torununun torunuda bilir gibi Kart Ana'nın endişeleneceğini 
öyle bir dal yaprağının ucunda tomurcuklanmış ki  
ancak açmasına yakın görebilmiş Kart Ana.
Endişelenmek şöyle dursun sevinmiş Kart Ana
lafını esirger mi hiç:
"Yılbaşı çiçeğinin torununun torunu büyük büyük ninen ne kadarda sevinecek soğukta bile çiçeklenmene haberini vereceğim girince evime." 

Yılbaşı çiçekleri eski eski zamanlarda
ya soba istermiş ya kalorifer sıcaklığı 
kış günü açarmış açmasına 
evde odada da
gün ışığını görmeden 
asla ama asla açmazmış. 

Güneşin en cılız ışığında bile çiçeklenen
mevsimi geçse de açan büyük büyük ninesi imiş
sormam neden böylesin neden böylesin
işin gücün mü yok tomurcuklanırsın soğukta 
çiçek açıp açamayacağın bile belli değil
diyemem diyemem sana ne gönlüm ne dilim el verir
bilirim seni dal yaprağından 
köklendiğin günden bugüne
seni köklendiren benim toprağın ile kavuşturan benim
ben ki Kart Ana'yım 
durmam yerimde durduğum gibi 
ayağım gezmese içim gezer
yeryüzü toprağım benim
hayallerimde engin denizlerdeyim
kuşun kanadında gökyüzündeyim
Ah yılbaşı çiçeğim sana diyeceğim:

"Hissettiğini yaşar geçensin
hissettiğini yapan geçensin
günü geldi de öğrendin kendinden geçmemeyi
kendinden vaz geçmemeyi
verdiğin vereceğin bir ders var ise
verdiğin vereceğin bir öğüt var ise
bu olsun
"kendinden geçme 
kendinden vazgeçme"

herkesin ulaşması böylesi dinginliğe kendince 
yok öyle ne tek reçete ne de kolayına
ne de kolayına
kendinden geçme kendinden vazgeçme
hayat hayatın gelir ayağına böylece 
yaşadığın acıda senindir yaşadığın sevinçte senindir
kendini gönendir
şu adaletsiz dünyada 
nasıl kalabiliriz ki iyiliklerle güzelliklerle kendimizde
ve herkes ile birlikte
özlemim hepimiz diyebileceğimiz günlere 
hepimiz hepimize
iyilik güzellik adalet
dilerim gerçekleşir yeryüzünde 
hepimizin el birliği ile yürek birliği ile
özlemim iyiliklere güzelliklere adalete
hep birlikte 
hepimize
yeryüzü insanı mıyız 
yeryüzü mültecisi miyiz
bilemedim bilemedim
yine de...
kışlık bahçede bir yılbaşı çiçeği köküne inat 
nasıl nasıl açtıysa yıllar yıllar önce mevsiminin dışında
 torununun torunu 
büyük büyük anneannesi el vermiş güç vermiş bildiği ne varsa öğretmiş gibi 
torununun torunu kış bahçesinde bilinene inat kendi gücüne inan ile 
pek yakında çiçek açacak 
kıpkızıl bir tomurcuk biraz saklanmış yaprakların arasında.
açtığında kıpkızıl çiçeğini 
elli tane torununun torununun torunu yılbaşı çiçeği fidesi 
tanık olmuş olacak nasıl değişir dönüşür de en çetin koşullarda tomurcuktan çiçekleniriz hangi soğuğun gücü yeter ki 
yüreğimizin bu sıcaklığına 
yüreğimizin bu sıcaklığına
kuşaktan kuşağa büyük büyük anneanneden torununun torununun torunununa
ister inanın ister inanmayın 
günü gelince karda buzda ayazda da açacak yılbaşı çiçekleri
yazın yakan kavuran sıcağında da 
yüreklerindeki bu inançla köklerinin güveniyle
elbet bulurlar bir yolunu
elbet bulacaklardır yolunu
yolu yordamıyla
dal yapraklarının ucunda
kıpkızıl tomurcuklardan
kıpkızıl çiçekler açacak
her mevsim 
kışın soğuğunda
yazın kavuran sıcağında.
Kart Ana demedi demeyin
demedi demeyin bana.




Yorumlar

ANLAR ANILAR NE SÖYLER?