DALINDA BÖYLE SOLMAK

Günler geceler boyu
Dertler tasalar korkular diz boyu
Gecenin karanlığına 
Ne mi kondu?
Önce tekerlemesi;
Kümese tilki dadanmış
Kümes ayağa kalkmış
Tilkinin beline yılan dolanmış
Bayır aşağı yuvarlanmış
Yılan bir yana
Tilki bir yana
Seyreden Kadın Ana'm
Gülse bir türlü gülmese olmaz
Boş çuval ayakta durmaz
Ağzından çıkıvermiş bir kısacık masalcık
Yakasına yapışıvermiş
Silmiş silmiş çıkmamış
Almış kalemini eline yazıvermiş
Bir gün bir gün ışığı uzun yaprak dalın ucundaki solmuş bir çiçeğe vurmuş parlamış solmuş çiçek gün ışığı gözünü almış. Çiçek dönmüş gün ışığına
"Yaşamak buymuş, buymuş çiçek olmak 
 açmakmış açıp solmakmış eninde sonunda" demiş. 
Gün ışığı hayret etmiş "Kim solmak ister ki!" demiş.
Dalında solmuş çiçek "Solmuş bir çiçeğim yaprak dalımın ucunda bu yıl beim yılımdı. Yaşam döngüsü devam edecek yılbaşı çiçeği dal verecek çiçek açacak solmuş iken hayal edebiliyorum bu gerçeği şimdiden." demiş.
Gün ışığı "Ama sen yine de solmuş kurumuş dal yapraktan düşmüş kuru bir çiçek olacaksın."
Dalında solan çiçek "Hep hep çiçek olarak ilk açtığım gibi kalsaydım nasıl anlayacaktın ki yaşadığımı. Gün ışığı düşünsene nelere tanık oldun yıllar yıllar boyu. Her yeni yılda yeni yaprak dallar ucunda paskalya kaktüsünün çiçekleri karşılayacak seni. Bu adı yeni öğrendim evet evet yılbaşı çiçeğiyim ama ama kaktüsüm aslında hem de paskalya kaktüsü."

Gün ışığı "Desene solsam gam yemem diyorsun, dalımda kurusam düşsem ne olacak ki!" Dalında solmuş çiçek "Yaşadım yaşadım. Otuz iki yaşında bilge bir paskalya kaktüsünün yaprak dalının ucunda açan çiçeğim neyin gücü yeter ki bu gerçeği değiştirmeye. Gün ışığı gün ışığı yaşın yok ki sayayım seni!  Ne doğumun ne de ölümün var tanığısın tüm yeryüzünün. Ne çok dal yaprağa uğradın bıkıp usanmadan da hepsini de çiçeğe durdurdun." demiş.
Solmuş yılbaşı çiçeği ile gün ışığının sohbeti ay doğana kadar sürmüş. 
Kadın anam hop aşağıya in hop yukarıya çık derken gözü hep paskalya kaktüsünün üstündeymiş. Tomurcukları gözlerken gün ışığının değişen yansımalarını da takip ediyormuş. Yılbaşı çiçeği tomurcukları Kadın Anam'ın ayak sesleri ile öyle bir coşuyorlarmış ki sormayın hele bir kulak verin aralarında konuştuklarına "Nevruzdan sonra da açmaya devam edeceğiz Nisan'ın sonuna kadar kesin açarız. Kim bilir belki Mayıs ayını da görürüz çiçek gözlerimizle çiçek gözlerimizle." diyesilermiş.  Onlar ermiş muradına biz çıkalım kerevetine kerevetim çamdan yuvarlandım düştüm damdan ah belim vah sırtım burkuldu bileğim ağrıyor her yerim.

Gökten üç paskalya kaktüsü inmiş yeryüzüne hepside güneş gören merdivenlere 
"Kadın Anamlar görünce bizi merdivenden inip çıkarken 
kaçırmazlar elleriyle tuttukları iplerin ucunu
görülmemiştir kaçırdıkları iplerinin ucunu
paskalya kaktüsleri çiçek açarken
paskalya kaktüsleri çiçek açarken 

Boş çuval ayakta durmazmış da
Ağızdan çıkan yakaya yapışırmış 

Yakaya yapışanda masal olur yazılırmış

Yakaya yapışan masal olmuş yazılmış