ANNENİN KANATLARI ALTINDA

Bir yumurta
İki yumurta
Üç yumurta
Dört yumurta
Beş yumurta
Altı yumurta
Bir civciv
İki civciv
Üç civciv
Dört civciv
Bir kurkum kurk kurk tavuk Benekli sakın unutma. Benekli çilli gözü benli tavuğun gençliğinden belli. Her nisan ayı kurk yatmasa olmaz yumurta mı kimin yumurtası olduğu kimin umrunda Benekli toplar kümesteki tavukların yumurtasını  başka kümeslerden de yumurta ekleseniz ayırt etmez. Alır hepsini göğsünün altına yatar yumurtaların üstünde yirmi bir gün kıpırdamadan. Kabuğunu kıran çıkar yumurtadan ıslak tüylerini kurutur annesinin göğsünün altında. Hemen ayaklanırlar bir yün yumağı gibi tortop annelerinin çevresinde dolanır dururlar. Üç günlük olmadan kanatları uç vermeye başlar. Bebeklikleri ne kadar kısaymış şaşırdım fark ettiğimde. Ver elini koşturmak yerde gökte böcek peşinde bir kulakları hep anneleri Benekli'de. Benekli "Koşun burada yiyecek var" der önlerine gagasının ucundan koyuverir yesi civcivleri diye. Ya da tedirgin mi Benekli birisi yem verirken kümese fazla mı girdi soluğu kümesin alır öte ucunda civcivlerini toplar kanatlarının yakınında. Bir kabarır bir kabarır sormayın. Dün bi̇r güzel küllendiler kupkuru toprakta nasılda tozuttular ortalığı. Uyanık keratalar Benekli'ye yakın durup annelerinin ufaladığı hazır toprakta küllendiler. Benekli toz toprak yağdırdı üstlerine kanatlarını bir çırptı bir çırptı sanki toz duşu yaptırdı. 
"Ey Kart Ana hoş anlatırsın güzelce dizersin sözcükleri de masalın hani?" diye bir ses çalındı kulağıma. Kırıverdim kalemimin yönünü masala "Doğru söze ne denir!" dedim. 

Bir varmış bir yokmuş deve tellal iken ben annemin beşiğini sallar iken elime battı diken. Parmağım bir kanadı bir kanadı. Hemen sardım bastırdım. Damladığı yerde bir gül bitmesin mi gül dile gelmesin mi "Bir masal anlatayım sana sızın dinsin kanaman dursun" dedi. Gülün anlattığı masal bana "Dev ile Küçük Kız" hakkında.

Dev ve Küçük Kız
Erte erte zamanda bir dev yaşarmış. Ne astığı astıkmış ne kestiği kestikmiş. Öyle çirkinmiş ki görenin korkudan ödü patlarmış. Erte erte zamanda bir de Küçük kız yaşarmış. Küçük kız dediğime bakmayın yetişkinmiş yetişkinmiş ama sadece görünüşte. Yetişkinliği erişmemiş duyguda düşüncede.  Yetişkin Küçük kız bir gün ormana gitmiş orman ağaçları ile meyveleri ile mantarları ile pek ünlüymüş. Biraz parası olan fırsat peşinde koşan paranın kokusunu seven kim varsa ilk fırsatta dalarmış ormana. Ormana "Fırsat ormanı" desek yeridir. Yetişkin Küçük kızın işi ne ki ormanda dersiniz. Zamanın zamanında Yetişkin Küçük kızın evi bu ormana yakınmış.  "Bulamadım iş güç kaldım evde bir başıma. Yazık değil mi bana bu genç yaşımda elim ayağım tutar iken kolumda altın bileziğim var iken" diyesiymiş çok hevesli olmasada gözünü dikmiş ormana "Bu Fırsat ormanında elbet bulurum kendimede yer." demiş takmış sepetini koluna dalmış bir şafak vakti ormana evde çocuğu uykuda eşi işte bakıcısıda çocuğunun başucundaymış.  Kırk gün kırk gece sabahtan öğlene gezmiş ormanı topladığı  otlar ile yemekler yapmış. Mantarları da bilmesine rağmen yemek yapmaya cesaret edememiş. Bir bir hata hepimizin ölümüne neden olabilir der çok çok korkarmış başkalarına zarar vermekten. "Çocuğum olmasaydı çok merak ettiğim bir mantarı pişirip yerdim aslında" dermiş kendi kendisine. Dev ile Yetişkin Küçük kız ormanda karşılaşmışlar ilk kez.  Dev ormandaki mantarlardan, otlardan yapılmış ilaçları satmaktaymış. Yetişkin Küçük kızada birbir anlatmış merhemleri, kremleri, ilaçları, şifalı çayları. Yetişkin Küçük kız merakla dinlemiş dinlemiş. "Mantarları geçin o tehlikeli kullanmam. Ancak bir bebekte çocukta hastalık var mı yok mu gösterebilecek bir merhem var mı?" diye sormuş Dev'e Dev "Merhem var var ama şurup ve çay daha etkili olur." demiş. Yetişkin Küçük kız "Şurup ve çay zarar verirse bir çocuğa ne yaparım ben, elim kolum bağlı kalır kurtaramam. Merhemi cildinde denerim küçük bir yerinde ters bir etki olursa hem hemen görürüm hem de yıkayabilirim."demiş kararlılıkla. Dev şaşırmış "bugüne kadar ne kimseden şikayet aldım ne de böyle sorular soran oldu. En çok sorulan "Kaç para? oldu" demiş. Yetişkin Küçük kız "Merhemleri deneyebilirim yedi gün yedi gece düşüneceğim haftaya görüşürüz Dev" demiş evine dönmüş. Yedi gün sonra ormanda Dev ile buluştuğunda almış merhemi. Tam eve girdiğinde komşusu bebeği ile kapıdaymış "Komşum biliyorum açık etmiyorsunda çalışmıyorsunda ama şifacı olduğunu öğrendim. Bir bakar mısın bebeğime" demiş. Yetişkin Küçük kız ne diller döktüysede komşusu gitmemiş başka yere. Yetişkin Küçük kız elindeki merhemi çekine çekine bebeğin topuğuna  birazcık sürmüş. Anneye "Merhemin gösterdiğine göre hafif bir rahatsızlığı var gibi ama sen yine de asıl şifacına götür bebeğini" demiş. Komşu bebeğini asıl şifacısına götürmüş şifacı bebeğe bakara bakmaz anneyide dinledikten sonra "Hafif mi hafif mi nasıl yapar bir bebeğe bunu kendini bilmez!" diye vermiş veriştirmiş Yetişkin Küçük kıza. Komşu anne gerçeği mi söylesin çocuğuna mı yansın! Nihayetinde şifacı bebeği tedavi etmiş. Anne bebeği koynunda sevinçle dönmüş evine Yetişkin Küçük kıza uğramış ilk fırsatta anlatmış durumu teşekkür etmiş onu uyardığına. Merhem hatalı bile olsa bebeğini sağlığına kavuşturmasındaki rehberliğini sağ duyusunu asla unutmayacağını söylemiş. Söylemiş söylemiş ama Yetişkin Küçük kızın içi içini yemiş. Öfkelendikçe öfkelenmiş öfkelendikçe öfkelenmiş  "Devin bunu bilmemesi mümkün değildi bana tek bir söz bile etmedi." demiş. Ormanda Dev'i bulduğunda ağzına geleni söylemiş öfkeyle "Nasıl yaparsın bunu, bal gibi biliyordun" demiş. Dev donup kalmış Yetişkin Küçük kızın karşısında da tek bir söz edememiş nutku tutulmuş. Yetişkin Küçük kız "Söyleyecek tek bir sözün bile yok" değil mi demiş. Dev cüssesinden hiç beklenmeyen bir dinginlik içinde Yetişkin Küçük kızın gözünün içine bakmış eğilerek "Sen benden hiç korkmuyorsun" demiş. Yetişkin Küçük kız anlamaz bir ifade ile Dev'e bakmış Dev'i hiç işitmemiş gibi devam etmiş. Dev Yetişkin Küçük bir kızın hiç farkında bile olmasa kendisini Dev ile eşit gördüğünü asla unutmamış. Yetişkin Küçük kız için ise sadece bir başkasının sözüne güvendiği için bir başkasının zarar görmesi karşısında  buna sebeb  kim olursa olsun asla susamayacağını bilmesiymiş.  İşte o gün Yetişkin Küçük kız "Korku da ne demek ki?" sorusunu ilk kez sormuş kendisine öğrenmeye de karar vermiş.  
Dev ile Yetişkin Küçük kız ormanda karşılaşmışlar sık sık Ne Dev Dev'liğinin huyundan vaz geçmiş ne de Yetişkin Küçük kız ormanı dip bucak tanımaktan. Günlerden birgün hastalık kapısını çaldığında Dev'in elindeki hiçbir ilaç derdine derman olmamış. Yetişkin Küçük kıza gelince başka ormanlar keşfetmiş. Tek fark Yetişkin Küçük kızdan geriye Yetişkin bir Kadın Anam kalmış. Orman orman üstüne kim bilir ne var ne yok içlerinde bilinmez ki içlerine girmeyince içlerine girmeyince.
Altınyaldızlı gökten kırk Kadın Anam düşmüş yeryüzüne hepside Yetişkin Küçük kızların evlerine Yetişkin Küçük kızların evlerine. Civcivler Benekli'nin kanatları altında Yetişkin Küçük kızlarda Kadın Anamların.  














Yorumlar

ANLAR ANILAR NE SÖYLER?