ELMA İLE UĞUR BÖCEĞİ
Elma ağacı başımın tacı. Hoş geldin zehirsiz bahçeye. Yaprakların neden bükmüş boynunu kıvrılıp salmışlar kendilerini. Gel zaman git zaman küçük bir dalın ucunda bir elma büyümüş elmanın dalının yaprağına bir uğur böceği konmuş. Uğur böceği sabahın serininde yaprağın ortasında dinlenmedeymiş. Rüzgar “Günaydın” demiş uğur böceğine esmiş esmiş. Uğur böceği “Günaydın rüzgar arkadaş” demiş. Rüzgar esmiş uğur böceğini sallamış yaprakta salıncakta sallar gibi. Uğur böceği seslenmiş rüzgara “Sallarken beni yaprağımda hatırladım ninem yaprak beşiğimde sallardı beni. Hem sallar hem de şimdi anlatacağım masalı anlatırdı.
Dan dan dana
Ota ağaca böceğe
Kona göçe kona göçe
Yaprağın altını üstüne getire
Kalmadı mı yaprakta bitler
Hop öbür yaprağa geçe
Kona göçe kona göçe
Nereden nereye nereden nereye
Bahçeden bahçeye
Ağaçtan ağaca
Yapraktan yaprağa
Kona göçe kona göçe
Hoş gelmişsin yaprak beşiğe
Uyuda büyü uyuda büyü
Bahçelerin gülü
Bir varmış bir yokmuş varın faydası kendisine yokun zararı kendisine imiş. Elma fidanı bir bahçenin ortasına dikilmiş. Toprağına havasına uyum sağlamak isterken yapraklarını yaprak bitleri istila etmesin mi! Ah o bitler yok mu suyunu çekivermişlerde büzüşmeye başalmış yapraklar. Elma ağacı ne yapacağını bilemez haldeyken gökyüzünden topraktan kırmızı kırmızı böcekler görmüş üstüne üstüne gelen. Önce korkmuş ilk kez karşılaşıyormuş “Sizde kimsiniz ne istiyorsunuz benden?” demiş. Kırmızı böceklerin siyah benekleri varmış bildiniz uçarak koşarak gelenler uğur böcekleriymiş. “Uğur böcekleriyiz yaprak bitlerini temizlemeye geldik, hoş geldin bahçemize bir kaç gün sürebilir işimiz” demişler. Elma ağacı “Yapraklarım üstünde yeriniz var geldiğim yerde hep bir sıvı sıkıyorlardı üstüme.” Uğur böceği “Öyledir burası zehirsiz bahçe. İlaç denen zehir sıkılmaz hiçbir ağaca. Zehir olmadığına emin olduktan sonra göç ettik sığındık bu bahçeye çoğaldık günden güne.”demiş. Güneş seslenmiş yukardan “Tepedeyim ısıttım yeterince iş başına iş başına yazık olmasın elmalara” demiş. Uğur böcekleri güneş en tepede iken iyice ısınıp hızlı hızlı çalışmaya başlamışlar. Bir yapraktan diğerine geçerken “Temiz, temiz” diye birbirlerine haber vermişler. Her bir uğur böceği elli tane yaprak bitini yemeden paydos yapmamış. Yaprakların altını üstüne getirmişler ne düşmüşler ne es geçmişler pırıl pırıl yaprakalr bırakmışlar arkalarında. Bitlere de “Kanlı canlı meyveye durmuş ağaçlarda açmış çiçeklerde yok yeriniz. Kurumak üzre olan deve dikenleridir yeriniz.” demişler. Uğur böcekleri bitirince işlerini bir kutlama yaparlarmış. Her bir uğur böceği bir yaprağa geçer rüzgar hepsini sallarmış teker teker. Rüzgarın önünde sallanan yapraklar yaprakların içinde oturan uğur böcekleri görürseniz bilin bilin ağaçta kalmamış yaprak biti temizlemiş uğur böcekleri hepsini.
Altınyaldızlı gökten uğur böcekleri düşmüş yeryüzüne hepside zehirsiz bahçelere zehirsiz bahçelere.
Yorumlar
Yorum Gönder