PATİ PATİLEDİ "abone ol" SİMGESİ

 


Bir varmış bir yokmuş gibi 

Zamanda anıları dondurmuş gibi 

Bir varmış bir yokmuş  

Yaşadığımız yanımıza kalmış 

Az gitmiş uz gitmişim bir de baksam ne göreyim 

Bir arpa boyu yol gitmişim 

Arpanın boyu göğe uzanır ama 

Başın göğe mi erdi derseniz  

“Erdi erdi bir arpa başağında ebemkuşağı ile yanyanayım bulutların arasında”

Az gitmiş uz gitmişim bir arpa boyu yol gitmişim

Başım ermiş mi ermiş göğe 

Ekin ekmişim bilmeden çöllere  

Tohumlar ne yeşermiş ne çürümüş

Gününü beklemiş sadece 

Ekin ekmişim çöllere 

Kum taneleri olmuş mu çare

Ekin ekmişim çöllere  

Tohumları topraklarına kum taneleri taşımış  

sert esen çöl rüzgarlarında

Kum taneleri  kum taneleri canımın bir taneleri

Tohumlara ne deseler beğenirsiniz

“Sıkı sıkı yapış bana tohum kardeş yolumuz uzundur toprağına

Sakın salma kendini sıkı sıkı tutun bana” demiş

Tohum kalmamış geri sıkı sıkı sarılmış inanmış yürekten kum tanesine

Sert esen çöl rüzgarında göz gözü görmezmiş

Tohum rüzgarın kabuğunu  çatlattığını hissetmiş

acımış canı çatlağın ince ince yayıldığını hissetmiş

sızım sızım sızlarken "Yolumuzda uzun göz alabildiğine çöl çöl" demiş

fısıldamış kum tanesine

“Yolumuz uzunsa yol hikayesi benden olsun” demiş

Başlamış anlatmaya

“Zamanlardan zaman beğenildiği günlerde

Bir hastene bahçesi varmış hâlâ otopark yapılmayan

Kenarında bir kamelya önünde küçük bir havuz bahçeye nazırmış

Bahçede güller duvarı saran sarmaşık güller

Selvi ağaçları akasyalar baharda çiçeklenen ağaçlar

Vişne kiraz ağacı bile varmış erik ve kozalak çamıda

Bahçesi oto park yapılmayan hastanede

Üç arkadaş köpek yaşarmış

Karamel, Gofret her daim oradaymış üçüncü köpekler 

Zamanla değişmişler ilk önce kılkuyruk, ardınca siyah iri bir köpek 

en son görünen kesik kulak yaşlı başlı bir çoban köpeği imiş

Üç köpek bahçede koşar oynarlarmış 

Gofret kantini kantincilerde Gofret’i görmüş gözetmiş

Karamel özgürmüş tüm mahalleyi gezermiş

Öylede sakinmiş ki okuldan çıkan öğrencilerinde sevgilisiymiş

Marketten payına düşen kemikleri yermiş

Tanımayan yokmuş Karamel’i 

Öyle sakin olduğuna bakmayın hastane bahçesinden yabancı köpekleri cüsselerine 

cüssesine bakmadan nasıl kovaladığını bilirim

Zamanın o anında polikliniklere giriş kapısının sağ tarafında

yatan bir köpek gördüm ölü sandım

Öyle kıpırtısız yatıyordu ki

yavaşça sokulduğumda yanına nefes aldığını gördüm

Uzun tüylü sokak köpeği olmadığı ama sokakta yaşadığı besbelli

evinden bir sebeble ayrılmış bir köpekti

Hafifçe başını okşamış olabilirim

Bildiğim hastane çalışanlarının yemek artıklarını bahçedeki canlarla paylaştığı idi

Yanına su ve yemek bırakmışız ki bir kaç gün sonra hafiften olduğu yerde gezinmeye başladı

Yine bir öğlen saati bahçede yürürken birde baksam ne göreyim 

Ölmeye yatmış can aynamıyor mu Karamel ile Gofret ile

Hatta Kesik kulağı bile oyuna davet ediyor

Sevinci oyunu neşesi sevincim oyunum neşem oluvermiş

İçime doluvermiş

Kaçırır mıyım fotoğrafladım anı ben

Evde fotoğraflarıma bakarken birde ne görsem dersiniz

Objektifte bir pati bana “çak” yapan

Vay kerata oyuna benide katmış haberim olmadan

O günden sonra adını “Pati” koydum

Bahçedeki köpek canlar dörtlenmişti

Bahçe mahalleninde soluklandığı bir yerdi

torununu gezdirmeye getiren nineler mi dersiniz

Top aynayan çocuklar mı

Yürüyüş yapan kadınlar mı

Bir nöbetimde iki çocuğu ile piknik yapmaya gelmiş bir aileye de tanığım

Bahçede koltuk değneği ile yürüyüş yapan yaşlıca bir erkek vardı

Pati yürüyüşüne eşlik eder yanından ayrılmazdı

Duymuşluğum Pati’yi koltuk değnekli adamın sahiplendiği

bahçesinde baktığı idi

Zaman zaman kaldırımda karşılaştım Pati ile 

Okşadım başını bana “Tanıdım seni bakışıyla bakarken”

Çak yaptığı fotoğrafı

Masalyazar Türkan Noğay YouTube kanalımın “abone ol” butonu

Pati değil sadece anılarımda yaşamımın her anında

Hastanede çalıştığım günlerde dört yıl öncesinde

Üç köpek koşturuyor boğuşuyor oynuyordu hâla bahçenin

sakin saatlerinde

Gökten üç bahçe düşmüş yeryüzüne börtü böceği kedisi köpeği kuşu ile yan yana can cana yaşayan mahallelere."

Tohum sımsıkı sarılırken kum tanesine sert rüzgar kabuğunu çatlatırken 

"Yolculuğumuzun hikayesini nasıl buldun" diye sormuş

Kum tanesi "Çölde bir su damlasıydı hayatta kalmayı sağlayan, yolculuğumuzu başlatan" demiş


Onlar ermiş muradına biz çıkalım kerevetine 

ne yollar bitermiş ne de yolculuklar da

Tohumlar bitermiş vakt-i zamanı gelince buluştuğu toprağında


https://www.youtube.com/channel/UCtLHxrNg_wZTuI1_MbFIyrA







Yorumlar

ANLAR ANILAR NE SÖYLER?