TADI HÂLÂ DAMAĞIMDA
Masalım öyküm nasıl mı başlar?
Bir an gelir
Sanki sakin bir göle bir taş atarım
Taşın etrafında halka halka genişliyor su
Hepsi bir anda olur
O anda bir taş düşmüştür içime
Atan el benimdir
Bir cümle düşer elimden ak kağıt üstüne
Halka halka yayılır içimde
“olgunlaşmadan hasat yok bahçemde”
Hâlâ dallarında olan ayvalar narlar var
Fırtınada düşen ayvalarda tavukların da hakkı var
Zeytinler başladı yere düşmeye
Düşenleri topluyorum
Sadece birkaç tane dokununca elime gelen
Göğsü sarı göğsü kırmızımsı minik kuşlar dişbudak ağacının en tepesinde
Sabahın şakıyanları
Kahvemdeyim yanında son purom incesinden
Sığırcıklar geveze kuşlar
Zeytin ağacının en tepesinde
Sözüm kendime geçer
Sığırcıklar sığırcıklar zeytinler helâl size
Yüzümde muzip bir gülümseme
“Acaba zeytinin hasat zamanı mı geldi?”
Elime ilk gelen zeytini kestim baktım içine
Kabuğu siyah üstü buğuluydu
Ne yazık ki moru çekirdeğine dayanmamıştı
“Vakti var olmamış” dedim
Ne zaman içi siyah mora çalacak dayanacak çekirdeğine
Biraz buruşacak kabuğu
ellerimle birer birer toplayacağım
Beklerim yok acelem
Ne yapayım elim varmıyor olmamış zeytini koparmaya
Çekirdeğine kadar mürdüm eriği gibi mora çalan zeytinin tadı hâlâ damağımda
Tadı hâlâ damağımda
Tadı damağımda hâlâ
Damağımda hâlâ tadı
Damağımda tadı hâlâ
Hâlâ damağımda tadı
Hâlâ tadı damağımda
Yorumlar
Yorum Gönder