MANİSA-KONYA ÖĞRETMEN LİSESİ ARKADAŞLIĞINA 1979-1980
Bilmem neden içime düştü birden
Geçmişten
Geçmişten
Geçmeyen acıdan kayıptan
İçimizde yaşayan insandan utanmadan
Dil bir kez çözülmesin
Yazı olur
Dil çözülmez
Şarkı olur resim olur
Yürek çözülmezse
Sesini müzikte bulur
Hepsi hepsi yaşamıma vurur
Kıyıya vuran dalgalar gibi
yuvarlar taşları
Vurur taşlar birbirine
yuvarlana yuvarlana
kalmaz kıyı köşe
Kalmaz kıyı köşe
Sokaklar hâlâ benim
Yıl 1979-1980
Otobüsler Manisa Konya Öğretmen lisesi öğrencilerini taşıdı
Nevşehir Öğretmen lisesi’ne
Okul müdürü şaşırdı bu işe
“Yazdım bakanlığa kaç kere o kadar öğrenciyi barındıracak yer yok diye”
Konya ve Manisa Öğretmen lisesi öğrencileri o günden sonra aynı kaderi paylaştılar.
Toplu bir fotoğraf çekildik
Müdürümüz iyi insandı sadece bir dönem görevde kaldı
On beş tatil sonrası karanlık ile karşılaşacağımızı biliyordum
Eğitim şefinin adı Gönül idi ikinci dönemde
Müzik öğretmeni idi müzik kalbini hiç etkilememişti
Diğer yöneticilerin adlarını hatırlamıyorum
Hiçbiri onun gibi bir şarkı ile anılmadı
Ranzaların arasından ancak yan yan geçebilirdik
Kazan arızalandı üç hafta hamam yüzü görmedik
Saçımın iki belik örgüsünü hiç açmadım
En fazla bitlenirim dedim
Soğuk suya meyletmedim
Soğuk su ile yatak takımlarını yıkayan arkadaşlarımın çamaşırlarına kar yağdı buz tuttu
İlk kez dudağım o yıl uçukladı
İki arkadaş hep açtık yemekhaneden en son çıkardık
Artık yemeklere ortaktık
Yemekhane nöbetçileri insaflı ise kalan yemekten verirdi
En sevdiğim yemek ekmek içi patates salatası idi.
Eğitim şefi ismi lâzım değil hafta sonu pantolon giymeyi yasakladı
Pantolon giydim
TRT’de üniversiteye hazırlık programı vardı
Okul idaresi etüt saatlerini değiştirdi izleyemez olduk
Soluğu nöbetçi idarecinin odasında aldım
Öfkeyle “Biz dersleri izlemeyelim diye yaptınız bunu” dedim.
Bereket üniversiteye hazırlık kitapları vardı
Konya ve Manisa öğretmen liselerinden gelenler paylaştık
İkinci dönem hiç çarşı iznine çıkmadım
Sokakta insan döverlerdi
Yemeklerden sonra şarkı türkü söylerdik
halay çekerdik
Etüte girerken okulun koridorlarını bir şarkı ile çınlatırdık
“Uslan artık deli Gönül bak gelip geçiyor ömür uslannnn artıkkkk …”
Züğürt tesellisi miydi
Güle oynaya söylerdik Zerrin Özer sağolsun ne güzel söyler
İmdadımıza yetişmişti
Halaya durmak
Halay çekmek
Şarkı türkü söylemek
Kantinden bisküvi arası lokum yemek
Kantin nöbetçisi iken fazladan gelen bir kaç poğaça çay bedava
Nasıl aç kaldıysak bir gün öğlen yemeğinde
Tak etti canımıza yemekhanenin dışına ekmek çıkarmaya karar verdik
Ya yakalanırsak
Bir sözden bir cümleden kaç arkadaşımız sürgün yedi uzaklaştırıldı
Ya yakalanırsak
Bir arkadaşımızın battaniye gibi kocaman kapşonu olan paltosu vardı
“Ben giyerim doldurun ekmekleri kapşona” dedim.
Konya Karamandan bir arkadaş yemekhane kapısındaki sarmaşığı gösterip
“Bu yenir” dedi sen misin diyen
Saldırdık yapraklara o ara kapıdan bir idareci çıktı
Ekmek içi sarmaşık yaptığımızı gördü
Pişkin pişkin
“Allahım sen bana daha neler göstereceksin” dedi geçip gitti
Adını hatırlayan olduğunu sanmıyorum
Ekmek içi sarmaşık ziyafeti çektik
Bizi karşılayan müdürümüzün kardeşi vurularak öldürüldü
O yıl o bakkal dükkanında iki can öldürüldü
Zeki Tekiner, Mustafa Yükselbaba…
O gün bugündür
Bugün o gün
Adıyla sanıyla anılan insanlar yaşıyor hâlâ
Diğerleri cellat mezarlığında
Cellat mezarlığında
https://gazetecimustafaekmekci.com/node/554
https://www.agos.com.tr/tr/yazi/25796/orgutlu-sessizlik
https://t24.com.tr/haber/azmettirici-oldugunu-reddeden-omer-ay-in-ifadesi-ortaya-cikti-silahlari-ben-verdim-tekiner-in-komunist-oldugunu-soyledim,896383
NOT: Cellat mezarlarında isim yoktur. Cenazelerine hiçbir kimse katılmaz mezarlarını da ziyaret eden bir bardak su döken bulunmazmış.
Yorumlar
Yorum Gönder