APAÇIK BAHÇE DE HERKESİN EVİ GÖNLÜNCE
Sokağın, bahçenin, evin, küçük güzel sürprizleri olmasa, nasıl yenilenirdim ki!
Sabah telaşı ne zamandır yemliği doldurmadan dışardan koyuyordum. Özel bitkisel yem ile arpa ezmesini karıştırdım. Yemliği doldurayım ki epeyi gitsin. Zaten sayımız azaldı gözlerinin içine baktım biri bari kurka yatsın diye. Yok Nuh dediler başka söz söylemediler eşindiler durdular baharı yazı geçirdiler.
Yem kocasının üstünde de arı yuvası vardı ki yemliği doldurmak yürek isterdi o da bende yoktu. Yaz boyu iki kez arı soktu üçüncüsü olsun istemedim göz göre göre.
Arı yuvası boşalmıştı bende yemliği yemledim. Açınca üst kapağı altta incecik bir sap ile tutturulmuş bir arı yuvası gördüm. Ya daha önce açsaydım parmaklarım davul tokmağı olurdu herhalde. Kırk yıl düşünsem aklıma gelmezdi hangi ara nereden girip yuva kurdunuz, hanginizin aklına geldi? Yağmur almaz ıslanmazsınız, rüzgar fırtına dokunamaz ayrıca. Hem de gizli yuvanız, güvendesiniz. Sessiz sakin huzurlu bir yem kovasında kim dokunur ki size. Kim bozabilir yuvanızı, kötü hiçbir insanın adım atamayacağı bahçede.
Arılar nerede şimdi? Kışı nerede nasıl geçirecekler, seneye aynı evlerine dönecekler mi? Bilmiyorum öğrenmem gerek. Yuvalarını görmek bahçeyi onlarla paylaştığımı bilmekten Onur duyuyorum, sevindim bir zincirin halkalarıyız birbirimizi yaşatan yaşama bağlayan.
Haydi rastgele hayırlara vesile ola, iyilikler güzellikler iyileri bula.
Yorumlar
Yorum Gönder