DELİCE SARMAŞIK
Sarmaşık içime dolaşık,
Nerden düştü tohumu bahçeme,
Bilmem neyi değiştirecekti ki,
Kök saldı dal verdi yaprak verdi,
Hoş geldi bahçeme,
Çiçekler açmış yokluğumda,
Üç beş gün içinde,
Ne güzel sürpriz,
Sarılmasın mı,
yanındaki yılbaşı çiçeğinin dalına da,
Birde baksam ne göreyim,
Bir tutgacını salmış yere doğru,
Sarmış üstü plastik kaplı çelik teli,
Bu sarmaşık cesarette birazcık deli,
Deli deli tepeli kulakları küpeli,
Bu akıl sana nereden geldi,
Aklıma deli sorular geldi,
Deli soruları akıllıca sormak geldi,
Sarmaşık değil hiç dolaşık,
Odadan bozma,
Çatısı güneş geçiren,
yağmur geçirmeyen
bahçeme hoş geldi
Hoş buldu,
Sordum sarmaşığa:
Başını göğe erdirecek yeşil sopaya,
Neden sarılmazsın?
Güldü,
“Dışı plastik içi demir
su dolaşmaz damarlarında
Göğe vardığımda
can suyum demir olur çöker
solar çiçeklerim açmaz bir daha.
Bende sorular bitmez:
“Longozdan kabuğu soyulmuş
ağaç dalına ne demeli?”
Sarı çiçeklerini çevirdi ağaç sopaya;
“Kabuğu yok kayarım sarılmak imkansız ona
ölü bir ağaçtır eninde sonunda
yaşıyorum ben daha!”
“Sarılmadan nasıl geldin benim boyuma?”
Sanki bilmezsin dercesine baktı bana,
İncecik mavi boyalı süs dalından
salınan yaprağı titreyiverdi;
“Usulca sarılmış sallanmıştım yeşil plastik sopaya
içinin demir olduğunu hatta
plastik ne memem şeymiş bilmeden
Tutgacım incecikti kopuverdi düştüm yere
Görünce beni yerde çok üzüldün
Duraksamadın bir an bile
Kaldırdın
Gönlün elvermemiş olmalı yerde sürünmeme
çıkardın beni tekrar çıktığım yüksekliğe
bir mavi boyalı incecik süs dalı uzattın
dalımı dalın üstünden atıverdin
Bir ip ile gevşekçe bağladın
gül dalına yükselmiş olduğum yerden
Seçimi bana bıraktın
İster sarıl ister salın dercesine,
Seçimi bana bıraktın
İster salın ister salın dercesine”
Gülümsedim sarı çiçekli sarmaşığa
“İki gözüm önüme aksın akmasın
gözüm üzerinde,
gözüm üzerinde”
Yorumlar
Yorum Gönder