VAKİTSİZ VAKİTLİ KURKUM KURK TAVUK
Oy bana oylar bana
Su vermez ağalar bana
Dere boyu balçık
Tavukta olur mu kılçık
Bu tavuk alık mı akıllı mı
bilemedim
Kırçıllı mı kırçıllı
Fırsatçı mı fırsatçı
Bakmış mı yaşına başına
Bakmamış
Bakmış mı mevsimine
Bakmamış
Önümüz kış
Güvenmiş nesine
Kırmızı ibiğine
Güvenmiş nesine
İki elin sesine
Ne yapmış ne etmiş
Gözlerden olmuş ırak
Yatmış kurka
Kışada civcivler kapıda
Kışı kışlayamam
Kurk tavuğumu yalnız bırakamam
Bu tavuk nesine
Güvenmiş kendisine
Bir görürsem civcivleri
Adı gibi bilirmiş
Ayrılmam başlarından
kurtarıncaya dek kendilerini
Seni gidi seni
Senin mi gözün kara benim mi
Göreceğiz pek yakında
Yokluğumu fırsat bilen mi varmış
Önümüz kış kurka yatan mı varmış.
Gelelim sorumuza tavuğun aklı var mı ola?
Kurka yatması vakitli mi vakitsiz mi ola?
Değişir mi tavuğa göre bana göre, bir bakalım olan bitene:
Evvel zaman içinde kalbur saman içinde bir Kadın anam yaşarmış memleketin birinde. Durmazmış durduğu yerde merak içinde bir o yerdeymiş bir bu yerde. Tavuğu, horozu, serçesi, kedisi enciği, baykuşu vermişler el ele kafa kafaya bir hâl çaresi bulmaya.
"Kadın anam çok gezer oldu masalını evini boşlar oldu. Dur durak bilmez oldu. Durdurmak bize düşer. Yarım işleri masalları düşümüze düşer. Olmaz ki ne olmaz kışı kışlamak gerek baharda yola koyulmak gerek. Bir hâl çaresi bulmak gerek" demişler. İlk önce Minnoş kedi yavrulamış habersiz altısı bir yerde ayı çıkınca yavruların yollardaymış Kadın ana. Sormayın Minnoş'un altızlarına ne olduğunu yok iken Kasın anam başlarında. Baykuş "Kadın anamı evinde yavrular tutar tutarda, benimkiler olmaz" demiş. Serçeler "Bizimkilerde uçtular bahara çok zaman var." demiş. Sıra gelmiş horoza "Elimden geleni yaptım anne değilim ama." demiş. Beyaz tavuk almış sözü "Kadın anamı dara sokamam yumurtamda yok üstünde kurk yatamam" demiş. Küçük kırçıllı tavuk "Yüreğim hep ağzımda bir telaş hep ayaklarımda mümkün değil kurk yatmak durduğum yerde duramaz iken." demiş. Büyük kırçıllı tavuk üç kez gıdaklamış "Gıt gıt gıdak, gıt gıt gıdak yumurtalarımı biriktirmişim inanmazsan bak. İnanmazsan bak. Kadın anamı bana bırakın yumurtalarıma kurk yatarım. Civcivlerim kış önü çıkar yumurtadan, Kadın anam ile kış boyu civcivlerime bakarım. Gıt gıt gıdak gıt gıdak inanmazsan yumurtalarıma bak." demiş kurk yatmış. Kadın anam yokluğunda kurka yatan tavuğu gördükten sonra hele de yokluğunda kedi enciklerinin birer birer kaybını yaşadıktan sonra. "Ayrılmam bir yere civcivlerim çıkıp yumurtadan büyüyünceye." demiş. Minnoş'un altızlarını yokluğunda birer birer kaybetmek çok çok koymuş ona. Beslenen, annelerini emen bir buçuk aylık sağlıklı yavruların hazin akibetine anlamda verememiş bir neden de bulamamış. Yavruları hiçbir şeyin geri getiremeyeceğini bilerek demiş ki kendi kendisine hüzünle:
"Bazen yaşanmışlıkları olduğu gibi bırakmak gerek."
Kurk tavuğun civcivlerini düşlemeye başlamış kaç yumurta üstüne yattığını bilmeden yemini suyunu verirken rahatsız etmeden. Bildiği anne tavuk civcivleri büyütüp azad edinceye dek onlara göz kulak olacağı yanlarından ayrılmayacağı imiş. Önümüz kış geceler uzun, masal masal daha çok masal demiş masallarını yazıp bitirivermiş.
Dışarda kuvvetli esen rüzgar, kurk yatan tavuk, tavuklar horoz, evinde masalyazan Kadın anam, bahçede gezen Minnoş ile beşibiryerdeleri, Multiş mülteci kedi kışa hazırlarmış kışa hazırlarmış.Onlar ermiş muradına biz çıkalım kerevetine kerevetim çamdan bir sıçan kaçtı camdan.
Altınyaldızlı gökten üç kurk tavuk inmiş yeryüzüne yumurtaları kanatlarındaymış "Kendi mevsimimizde Kadın anamların bahçelerinde kurk yatarız. Yoktur bize engel:
Gıt gıt gıdak, gıt gıt gıdak kurkta yatarım inanmazsan gel de bak.
Gıt gıt gıdak, gıt gıt gıdak kurkta yatarım inanmazsan gel de bak."
Su vermez ağalar bana
Dere boyu balçık
Tavukta olur mu kılçık
Bu tavuk alık mı akıllı mı
bilemedim
Kırçıllı mı kırçıllı
Fırsatçı mı fırsatçı
Bakmış mı yaşına başına
Bakmamış
Bakmış mı mevsimine
Bakmamış
Önümüz kış
Güvenmiş nesine
Kırmızı ibiğine
Güvenmiş nesine
İki elin sesine
Ne yapmış ne etmiş
Gözlerden olmuş ırak
Yatmış kurka
Kışada civcivler kapıda
Kışı kışlayamam
Kurk tavuğumu yalnız bırakamam
Bu tavuk nesine
Güvenmiş kendisine
Bir görürsem civcivleri
Adı gibi bilirmiş
Ayrılmam başlarından
kurtarıncaya dek kendilerini
Seni gidi seni
Senin mi gözün kara benim mi
Göreceğiz pek yakında
Yokluğumu fırsat bilen mi varmış
Önümüz kış kurka yatan mı varmış.
Gelelim sorumuza tavuğun aklı var mı ola?
Kurka yatması vakitli mi vakitsiz mi ola?
Değişir mi tavuğa göre bana göre, bir bakalım olan bitene:
Evvel zaman içinde kalbur saman içinde bir Kadın anam yaşarmış memleketin birinde. Durmazmış durduğu yerde merak içinde bir o yerdeymiş bir bu yerde. Tavuğu, horozu, serçesi, kedisi enciği, baykuşu vermişler el ele kafa kafaya bir hâl çaresi bulmaya.
"Kadın anam çok gezer oldu masalını evini boşlar oldu. Dur durak bilmez oldu. Durdurmak bize düşer. Yarım işleri masalları düşümüze düşer. Olmaz ki ne olmaz kışı kışlamak gerek baharda yola koyulmak gerek. Bir hâl çaresi bulmak gerek" demişler. İlk önce Minnoş kedi yavrulamış habersiz altısı bir yerde ayı çıkınca yavruların yollardaymış Kadın ana. Sormayın Minnoş'un altızlarına ne olduğunu yok iken Kasın anam başlarında. Baykuş "Kadın anamı evinde yavrular tutar tutarda, benimkiler olmaz" demiş. Serçeler "Bizimkilerde uçtular bahara çok zaman var." demiş. Sıra gelmiş horoza "Elimden geleni yaptım anne değilim ama." demiş. Beyaz tavuk almış sözü "Kadın anamı dara sokamam yumurtamda yok üstünde kurk yatamam" demiş. Küçük kırçıllı tavuk "Yüreğim hep ağzımda bir telaş hep ayaklarımda mümkün değil kurk yatmak durduğum yerde duramaz iken." demiş. Büyük kırçıllı tavuk üç kez gıdaklamış "Gıt gıt gıdak, gıt gıt gıdak yumurtalarımı biriktirmişim inanmazsan bak. İnanmazsan bak. Kadın anamı bana bırakın yumurtalarıma kurk yatarım. Civcivlerim kış önü çıkar yumurtadan, Kadın anam ile kış boyu civcivlerime bakarım. Gıt gıt gıdak gıt gıdak inanmazsan yumurtalarıma bak." demiş kurk yatmış. Kadın anam yokluğunda kurka yatan tavuğu gördükten sonra hele de yokluğunda kedi enciklerinin birer birer kaybını yaşadıktan sonra. "Ayrılmam bir yere civcivlerim çıkıp yumurtadan büyüyünceye." demiş. Minnoş'un altızlarını yokluğunda birer birer kaybetmek çok çok koymuş ona. Beslenen, annelerini emen bir buçuk aylık sağlıklı yavruların hazin akibetine anlamda verememiş bir neden de bulamamış. Yavruları hiçbir şeyin geri getiremeyeceğini bilerek demiş ki kendi kendisine hüzünle:
"Bazen yaşanmışlıkları olduğu gibi bırakmak gerek."
Kurk tavuğun civcivlerini düşlemeye başlamış kaç yumurta üstüne yattığını bilmeden yemini suyunu verirken rahatsız etmeden. Bildiği anne tavuk civcivleri büyütüp azad edinceye dek onlara göz kulak olacağı yanlarından ayrılmayacağı imiş. Önümüz kış geceler uzun, masal masal daha çok masal demiş masallarını yazıp bitirivermiş.
Dışarda kuvvetli esen rüzgar, kurk yatan tavuk, tavuklar horoz, evinde masalyazan Kadın anam, bahçede gezen Minnoş ile beşibiryerdeleri, Multiş mülteci kedi kışa hazırlarmış kışa hazırlarmış.Onlar ermiş muradına biz çıkalım kerevetine kerevetim çamdan bir sıçan kaçtı camdan.
Altınyaldızlı gökten üç kurk tavuk inmiş yeryüzüne yumurtaları kanatlarındaymış "Kendi mevsimimizde Kadın anamların bahçelerinde kurk yatarız. Yoktur bize engel:
Gıt gıt gıdak, gıt gıt gıdak kurkta yatarım inanmazsan gel de bak.
Gıt gıt gıdak, gıt gıt gıdak kurkta yatarım inanmazsan gel de bak."
Yorumlar
Yorum Gönder