31ARALIK 1968 YILBAŞI KURBAN BAYRAMI ARİFESİ "BABAMA"
"Babama"
On yıllar otuz yıllar
Beni benden almışlar beni kendime koymuşlar
Babam yarım benim becerilerim alet edevat kullanabilmelerim
Babam ustam çıraklığından çok çektim
Bilemediğim nasıl bir sıkışmışlıktı yaşadığı
basık tavanlı evinde iki büklüm…
Kıymetli gelen, dün bugün yarın
Hissettikleri ile düşüncelerinin tutarlılığıydı
Demokles’in kılıcı gibi hissetsemde başımın üstünde
Bilirdim görürdüm ne olup ne olmadığını
Şeffaftı
Bugünün deyimi ile “manipülatif” değildi
“Manipülatif” sözünü duyar duymaz bir tiksinti bende
Babamın şeffaflığının uyandırdığı hüzün, öfke, karşılıklı güven.
Yalandan kötüsü yok, gerçeğin en acısına razıyım.
Hikaye bu ya;
İlkokuldayım babamla çarşıya çıkmışız.
Ziraat bankasının kaldırımında kirli bir battaniyeye sarınmış genç olmayan bir dilenci.
“Evime dönmek için yol parası” dedi.
Babam durdu yol parasını sordu yol parasını bıraktı yolumuza devam ettik.
Hayret etmiştim o kadar hesap kitap yapan eli sıkı gördüğüm babamdan hiç beklemediğimdi.
Üstüne üstlük eksik maaş alıyordu
trafik kazası sonrası yıllarca hastanede yatmış
bir bacağı kısa dizide tam bükülmez kalmıştı
Ayı ancak bir arkadaşından borç alarak tamamlayabiliyordu.
Borcunu yasal faizi ile ödüyordu.
Günler sonra yine çarşıda aynı dilenciyi gördük Babam;
“Hani evine gidecektin” dedi cevabı hatırlamıyorum
Babam sadece üzülmüştü.
“Evine dönememenin” “Evini kaybetmenin” “Evinin yıkılmasının”
Ne anlama geldiğini bilmediğim yaştaydım.
Toprağı bol olsun
Kendi paramı kazandığım ilk günlerde “her şeye rağmen” ile başlayan güzel bir söz söylemiştim.
Önünde çalışma masası, bulmaca çözüyor ya da televizyon seyrediyordu
Yakın gözlüğünün üzerinden gözlerini kocaman açtı hiç düşünmeden;
“Dayanıklı çıktınız” dedi.
Haksızlığa iftiraya uğradığım günlerde bir müdüre söylediğim:
“Sizde benim yirmi yılda on bir yer gezmiş bir banka müdürünün kızı olduğumu unutmayın” oldu.
Bir insana hayat telafi şansı veriyor kimisi kullanıyor kimisi kullanmıyor.
Annem ile babam telafi şanslarını ellerinden geldiğince iyi kullandı.
Onlardan bana kalan kabahatın, hatanın bedeli ödenir, suçun cezası çekilir.
Unutmadan 31 Aralık 1968 hem yılbaşı hem de Ramazan bayramı arifesidir.
Yeni açılan İzmir Ankara asfaltında babam Jawa motoru ile hız yapar annemde arkasında.
Benide götürmek istemişler gitmemişim söylenenin yalancısıyım
Babamın kayıtlarında kaza tarihi:
31- Aralık-1968 Yılbaşı, Kurban bayramı arifesi diye geçer.
Kurbanlar hepimizdik.
Yorumlar
Yorum Gönder